YARIM KALMIŞ BİR MEKTUP – Cevat Çapan

CEVAT ÇAPAN YARIM KALMIŞ BİR MEKTUP

Nisan. Ayların en zalimi diye
adın çıksa da
biz seni hasretle düşlerdik hep
uzun kış gecelerinde.
Bilirdik geleceğini salkımlar
erguvanlarla
külrengi bulutların ardından.

Masallar anlatırdık o uzun kış gecelerinde
zamanla yarışırken,
gözümüz çölleri çağrıştıran kum saatinde.
Gizlice sorardık kendimize:
“Susuzluktan,
ve susuzluk korkusundan
yakınan
bir bezirgân mıydı o kızgın çöllerde
dolaşan yolunu şaşırmış adam?”
Bilirsin, bir yerlerde anemon diyorlar
Manisa lâlesine,
ama sen gene de Cezayir menekşelerinden
şaşma.
Rüzgârların adlarını öğretmeyi de unutma
çocuklarına.
rüzgârların adlarını ve şifalı otları
ve yeryüzünde ne varsa yararlı olan.

Cevat Çapan
-Sözcükler D. Mayıs/Haziran 2017-

Kanayan Şiirler – Yusuf Alper

YUSUF ALPER KANAYAN ŞİİRLER VIII KUYUDA

VIII
KUYUDA

Gelir üzüncün rüzgârı yüreğime oturur
Kimin baltasıyla kesildiği bilinmez
Bir büyük ağaçtan koparılmış dal
Gibi sallanıp dururum boşlukta
İçimin boşluğunda içimin fırtınasında
Akın akın kopup gelen özlem dalgaları
Kayalara vuran bir deniz gibi
Öyle dalga dalga vurur içime

Ben karanlıkların yalnız çocuğu
Her şeylerden hüzünler çıkaran
Karıncaya dokunmayan Yusuf
Sanki yüzyıllar önce atılmış da kuyuya
Çırpınıp çırpınıp çıkamayan
Yakınımdan kimselerin geçmediği bir çölde
Öylece kalakalmış yufka yürekli Yusuf

Hiçbir orduyla fetihlere çıkmamış
On binlerin dönüşü, aslan yürekler gibi
Öyle şatafatlı işlerle uğraşmamış
Okyanus ortasında küçücük bir ada
Toprağında sevginin yeşerdiği
Fırtınayla borayla yaşadığı yıllardan
Acılar biriktirmiş kuyuyu derinlemiş
Sanki kuyudan çıkmamış, çıkmayacak
Öyle kendine sürgün yufka yürekli Yusuf

Yusuf Alper
-Kanayan Şiirler-

Carlos Castenada / Ixtlan Yolculuğu’ndan

CARLOS CASTENADA
Kızılderili Büyücü: “- Bir savaşçı için düş demek gerçek demektir. Düş gücüyle verir kesin kararını ve ona göre davranır. Ya seçer alır, ya da def eder. Elindeki araçlardan, kendini başarıya ulaştıracakları seçer. Onları kullanır…”

Genç Etnolog: “- Don Juan Matus, düş ile gerçek arasında bir ayrım yoktur; düş gerçeğin kendisidir; demek istediğin bu mu?”

Kızılderili Büyücü: “- Hiç kuşkusuz, düş gerçeğin ta kendisidir.”

Genç Etnolog:” – Yani şu anda yaptığımız şey kadar mı gerçek?”

Kızılderili Büyücü: “- İlle de bir karşılaştırma istiyorsan, daha da gerçek, derim. Düş görmek, düşlemek, bir güce sahip olmak demektir. Elindeki bu güçle çok şeyi değiştirebilir insan. Gizli kalmış nice şeyi bu güçle bulup ortaya koyabilir. Dilediği her şeyi denetimi altında tutabilir…”

Carlos Castenada / Ixtlan Yolculuğu
Çeviri: Nevzat Erkmen