kültürsüz, bozulmuş, kokuşmuş, çıkarcı bir toplumun bireylerinden ayrıcalıklıdır sevgiye sığınanlar… doğa, insan, hayvan sevgisiyle yüreklerini dolduran insanlardır; yaşamı güzellikleriyle algılayıp, yapıcı ve olumlu kılanlar. pırıl pırıl gözleriyle, aydınlık umutlarıyla çocuklara duyduğumuz sevginin yeri başkadır yaşamımızda. onlar, çiçekler gibidirler; sevdikçe büyürler, gelişirler, çiçek açar, olgunlaşırlar. sevgiyi en çok hissettirmemiz gereken varlıklardır çocuklar. sevgiyle büyüyen çocuk geleceğin hoşgörülü, sevecen toplumunu oluşturacaktır. onlara vereceğimiz sevgi, çağıldayan bir nehir olarak akar bize… büyüseler bile gözümüzde hep çocuktur onlar, temiz, aydınlık, güzel… kirletmesinler yüreklerini, sorumluluklar altında ezilmesinler, duyacakları en küçük bir rahatsızlık günlerini karartmasın diye hiç büyümesinler isteriz. düşlerimizde hep çocuktur onlar:
“sen temizsin, günahsız, suçsuz, dolaş dağları / bu yaz günü boynu bükük şakayık gibi / yıldırım çarpmış bir ağacı andırıyorsa / sen sular geçmiş yolcu, dolaş dağları / yazgısını yazmak, senin için gün oyuncağı” m.cengiz
insan yaşamı bir varolma savaşı… bu savaşta yenik düştüğümüzde sığınağımız oluyor sevgi… bir dosta duyduğumuz gereksinim, parayla pulla satın alınamıyor. gelip geçici çıkar ilişkilerinin ötesinde, özveriye, paylaşıma dayalı, güven duygusuyla pekişmiş bir dostluğun yarattığı sevgiden değerli ne olabilir?
yürekli insanlara özgüdür sevgi… yüreğinin gözüyle görebilene, gerektiğinde tüm değerlerden vazgeçebilene, insanı insanca görebilene özgüdür. paylaştığı dostluk için, sevgi için tüm acılara göğüs gerebilene… aldığının karşılığını verebilene ve gerektiğinde bir çok şeyden vazgeçebilene özgü bir duygudur.
onurun zedelenmediği sürece, insanı insan yapan en güzel duygudur sevgi. insanların duyarsızlığına, göremeyen gözlere aldırmadan sevelim evreni; ağacı – çiçeğiyle, kuşu – balığıyla, yaşlısıyla – çocuğuyla…
yaşamımızın en zor dönemeçlerinde yolumuzda balkıyan ışık olacaktır sevgi, dostluk, kardeşlik… avucunuza konan sevgi kuşunu incitmeyin, kırmayın kanatlarını… uçup gidince bir gün, onun verdiği küçük mutluluğun yerine ne koyacaksınız?
oscar wilde “insanın kendini aşmasıdır sevgi.” demiş! sevgiyle açın yüreğinizi ve aşın kendinizi…
nazilerin lokomotif kazanlarına atarak, kömür niyetine yakmak için götürdükleri yahudilerin içinde iki arkadaş vardır. biri cebinden çıkardığı tek siyanür hapını, yanındaki arkadaşına uzatarak “al, sen dayanamazsın!” der…
başka söze gerek var mı?
Neriman Calap
-yağmur ile gezgin, 2008-
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.