DÜNDEN YARINA – Sabahattin Kudret Aksal

 

5541539291476884982109

Bir hoşsohbet akşamımda
Varsam dizinin dibinde dursam
Yaşamış, sineye çekmiş
Ve galiba yıkılmamış insanlar olarak
Bir yeni varışa doğru koşar adım giderken
Ne topraktan ayrı,
Ne dönen devrandan uzak.

Uzak yakın yaşadığımız zamanların
Cümlesini alıp karşımıza
Şöyle bir defa daha baksak.
Nice zamandır insanoğlunu
Bir, başka dünyalara doğru çekip,
Bir kendi dünyasında içe dönük bırakan
O iç sıkıntılarına benzer şeyin adı saadettir.
Belki bahtiyar bir nefes almak zor değil ama
Bırakıp kaygısını geçmiş ve gelecek günlerin
Şu senin duyar yüreğini
Bu benim içimdeki insanı
Görmezlikten gelmek zor.

Bir bakar mısın pencerenden
Akan suyun parıltısı neler söylüyor..
Duyar mısın, geçip gidecek olan nedir bugünden,
Nedir ki geçip gideceğe benzemiyor.

Sabahattin Kudret Aksal
– Bir Yürekten Bir Yaşamdan-

BİR KANAT SESİYLE – Sabahattin Kudret Aksal

SABAHATTİN KUDRET AKSAL BİR KANAT SESİYLE ©Hüdai

Bir kanat sesiyle oluşan öğle,
Güzün artığı mutfakta,
Kiler, tel dolap küfüydü çocukluğun,
Boşluğa atılmış bir taş karşıdaki ev.

Gökleri vardı İstanbul’un mahalleler arası,
İki sokak arası,
Gözlerimiz vardı bostanlara uzar gider,
Bir kuyuda bekler akşama dek.
Her evin bir dilsizi,
Bir sarı kedisi damlarda yürüyen
Sıksan su gibi akacak hüznü,
Sundurma altları yağmurumuzdan korunduğumuz.

Bir kadının yüzüyle koştuğumuz
Çarşılara, dut tablaları, mumlar,
Köşebaşları, ev evden öte, ağaçtan ötede ağaç, bulut öte
Buluttan.

Sabahattin Kudret Aksal
-Buluşma-

©Hüdai

SABAH GÜNEŞİ – Sabahattin Kudret Aksal

SABAHATTİN KUDRET AKSAL SABAH GÜNEŞİ

Sabah güneşi düşmüş ağaçlara
Yapraklara
Yapraklarda sarılara
Mavilere morlara turunculara
Üstünde yaprakların
Tırtıllara
Uzayıp giden yola
Çöp kamyonlarına odun arabalarına
Limana
Gemilerin direklerine
Gemi direklerinde kuşların kanadına
Denizin kokusuna
Toprağın buğusuna
Evlerin camlarına düşmüş
Vurmuş içime

Sabahattin Kudret Aksal
-Duru Gök-

BİRİNCİ GECE – Sabahattin Kudret Aksal

Bir kadın hatırlıyorum güzel mi güzel
Bir deniz hatırlıyorum mavi mi mavi
Anlamam bir türlü nasıl bırakmışım evi
Orda yaşadığım günler nelere bedel

Hayatımı düşünüyorum dünyadaki
Haz duyduğumu haz ateşten rüzgârdan
Nir şarkı öyle kolay söylenmez her zaman
Nasıl tüketmişim ya nasıl gençliğimi

Diz dövmek ah etmek hep insanlara mahsus
İş işten geçiyor her şey bittikten sonra
Yağmur boşalmasın bir kere saçaklara
Biz insanlar bir garip gemide yolcuyuz
Zaman zaman ölümü hatırladığımız
Bir başka düşünceye daldığımız yalan
Sanki vaktimiz mi oluyor yaşamaktan
Erişilmez şeylerin peşinde çoğumuz

Sabahattin Kudret Aksal
-Gün Işığı-

İKİLİ- Sabahattin Kudret Aksal

SABAHATTİN KUDRET AKSAL İKİLİ © Tsvetan Ganev

Sevinin elinde su gibi ince,
Bir akşamdı mavi. Uzanıyorduk,
Serin yataklarında yanyana,
Geceyle gündüz arasında işlek,
Gidiş gelişine düşüncenin.

Bir kuyudan çekiyorduk yavaşça
Sonra hızlı, bir eski gökyüzünü,
Homeros’un uykusuz bilinci, çiğ
Aydınlık. Suları akan bir balık
Gibi çıkarıyorduk denizlerden.

Bir yağmur arasız yağardı, çamur
Basardı sokaklarımızı. Yasa,
Bir parıltıyı üretmek olmalı
Ondan. Altın damarını bulmak
Ve işlemek bir sıcak tezgâhta.

Yalnız ve kalabalık. Birdenbire,
Şaşmaz bir düzendi dağınıklık.
Bir avucumda bir kuş ötüyordu,
Avcısı gecenin, çığlık çığlığa,
Konuyordu onun, öbür avucuna.

Sabahattin Kudret Aksal
-Eşik-

© Tsvetan Ganev .

SAHİDEN – Sabahattin Kudret Aksal

33691402_1900608916615894_5452548874482745344_n
Yaşamak güzel şey sahiden
Sabahleyin evimizin kapısından
Sokağa adım atmak
İlk kahveyi
İlk sigarayı içmek
Denizde maviyi
Ağaçta yeşili görmek
Denize ağaca bakıp
Maviyi yeşili görmemek
Köpükler dalgalar kasırgalar
Yosunlar denizanaları balıklar
Sonra bütün bunlar kadar
Bunlar gibi
Caddeler apartmanlar tiyatrolar
Kahveler park
Tıpkı bunlara benzer gene
Dostlar
İnsan yüreğimizde sevgi
Öfke
Güzel şey hayal etme gücü

Sabahattin Kudret Aksal
-Umut Şiirleri-

SEVDA DEMİ – Sabahattin Kudret Aksal

S K AKSAL SEVDA DEMİ Pablo Ferrari

Sevdiğim bir kadın var
Çocukluk resmi cebimde
Bir sevda içindeyiz ki sormayın
Gündüz gece eli elimde

Gezdiğimiz yer park
Bazen sinema
Bir de bakıyorsun ev olmuş
Şu İstanbul baştanbaşa bizim

Böyle olur aşk dediğin
Şaşkına çevirir insanı bir bakıma
İş güç arkadaş
Ne varsa unutturur adama

Sabahattin Kudret Aksal
-Şiirler/Bütün Yapıtları-

 © Pablo Ferrari

BİR DÜŞLE – Sabahattin Kudret Aksal

S K AKSAL PAZAR SABAHI

Bir düşle uyanırız
Kapısında bulutun.
Cam sarısı evler görürüz,
Bir kadın yaz şemsiyesinin altında,
Bir sokak yarısı gök, yarısı boğa,
Ölü güvercinlerini toplarız avluların,
Akşamlara bularız ellerimizi,
Yüzeriz ırmağın mavi Ophelia’sında,
Kuyuların ebegümecileri yağar üstümüze.
Aydınlığın reçinası kokuyor
Sümüğü akmış çocuğun yüzünde.

Dururuz meşelerin köşebaşında
Düz ayak bir öğlede.
Bakarız kâğıt evlere göğe bakar gibi,
Göğü koklar gibi koklarız sarnıçlarını,
Mazgal, küf, çinko,
Dinmiş bir lodosun birikintisi işiyor
Tulumbanın yalağında.
Kuytusunda sofaların
Canfes giysili bir kız bakıyor aynadaki ikizine,
Limon sarısı bir kedi kapıda,
Çatısına sarımsak asılı evlerle gireriz geceye.

Uyuruz bir güneşe.

Sabahattin Kudret Aksal
-Bir Zaman Düşü-

Sabahattin Kudret Aksal (25 Mart 1920 – 19 Nisan 1993) Anısına saygıyla..

S K AKSAL ANI 19 4 18

 

Eski zaman rüzgârla girerdi odaya,
Güneş rengi rüzgârla, bir tutam bulutla,
Yaz ikindilerinin esrik kokusuyla.
Gelir otururdu evi gibi, en eski
Evi gibi, geçmiş günlerin sedirinde,
Bir buğuydu usulca tüten çaydanlıkta.

Işıklarla oynar, tüyden hafif balonlar
Uçurur havada, yakalamak isterim
Birini, dokununca solar avucumda.
Nerde o yüz ki aydınlığın bahçesinden
Gülümserdi benimçin gözümü yumdukça,
Dağılır pul pul, tozdur tavan, ayna sırça.

Ne zaman, nasıl bir imbikten çekilmiş,
Binbir gündüz, binbir geceden toplanmış,
Ufak tefek kırıntı, tülbentler, bohçalar,
Lavanta çiçekleri kutularda saklı,
Tadından ürperen minder, mangal ve kedi,
Ceviz sandık, bir zamanın resimleriydi.

Döner durur kuş gibi saçaklarda, vurur
Kendini oradan oraya, ağaçlara;
Düşer avlumuzun orta yerine sessiz,
Ölüsü eski zamanın, yaşamdan sıcak.
Kanım sanki, şimdi kalktığım yatak sanki,
Çocuk gökyüzüm benim uçurtmalardaki.

Sabahattin Kudret Aksal
-Çizgi-

ESKİ MUTFAK – Sabahattin Kudret Aksal

AHMET GÜNBAŞ BAHAR ÇARPMASI

Erkenci bir güneşle ışır mutfağa bahçe. İlkyazın muştucu kuşu öter. Küfünü kokladığımız bir merdiveni ineriz. Terlemiş küpler buluruz orda, güğümler deri değiştirmiş. Soda kokusu leğende, yastağacın hamuru sıyrık. Kapkacak dün geceden yıkanmış, kevgirde, yine de suyu sızıyor. Mavi gözlü gülleri fincanların, raflara dizili.

Sabahattin Kudret Aksal
-Bir Zaman Düşü-