“Bir şiir caddelerle ve lağımlarla,
azizelerle, kahramanlarla, dilencilerle, delilerle
dolu bir şehir gibidir (…)
Şiir savaştaki bir şehirdir.
Bir şiir, saati ‘niye’ diye sorgulayan bir şehirdir.
Bir şiir yanmakta olan bir şehirdir.
Bir şiir silahlar altındaki bir şehirdir.”
—C.Bukowski
Yağmurların eteğinden geçer çarşılar,
çarşılarda tokmak sesleriyle bakırcılar;
eteğinden çarşıların
sahaflar, limoncular;
duraklarda, kuyruklarda bezgin ağrılar
ağlar…
Ağrılar ağlar!
Kalabalık ağrılardır günler.
Tel kaçıran çorplar, göğe ağan ağıtlardır;
kalabalık ağrılardır günler.
Ak sulardır, şarkılar ve şaraplardır.
Kalabalık ağrılardır günler.
eksik avuntular emzirirler…
Oysa yaşam sadece an’lar;
ağlarsa an’lar ağlar,
anlarsa an’lar anlar.
Sonrası anılar…
An’lar anlatılamaz, yaşanır
ve bir alaboraysa yaşam,
her şey yaşanarak anlaşılır…
Yılmaz Odabaşı
-Aşk Bize Küstü-