Tozlu dumanlı sokaklarında Ankara’nın
Her sabah kendimi yitiriyorum
Sokaklar tutukluyor beni.
Bir sonsuz boşluğa iniyorum.
Herkes birbirinin sırtında.
Birbirinin cebinde eli.
Hoyratlığı yeşertiyorlar
Maviye övgüler söylerken,
Bulandırıyorlar denizleri.
Şu tutsaklıktan kurtulsam ben de.
Binsem üstüne bulutların,
Akıp giderken yağmur ülkelerine.
Yağmur uygarlıktır, inanıyorum.
Batı illerinde cömert yağmur.
Sevginin, düzenin, çalışmanın anası.
İplik iplik bağlıyor yeryüzüne…
Şu tutsaklıktan kurtulsam ben de.
Göklerde bulutlarla bir olsam.
Bozkırlığında allak bullak yurdumun.
Tek ağaç, tek pınar, tek dere,
Kertenkele rengi üç beş pare dam
İlkel topraklarında Anadolu’nun
Kim saçtı bunları dağ başlarına!
Kim unuttu böyle, kim tutsak bıraktı?
Kim eledi üzerlerine yoksunluğu?
Bütün salyangozların antenleri kopmuş
Yağmur dileniyorlar, biliyorum.
Elbette kentlere inecekler
Buraların çocukları da.
Gecekondular kuracaklar.
Türkü çağıracaklar hoyratlığa.
Bulandıracaklar bütün denizleri
Övgüler söylerken maviye.
Yağmur damarlarını bağlayacaklar gökyüzünün.
Elbette yitecekler sokaklarında
Tozlu dumanlı Ankaraların.
Daha da karışacak bütün sular
Türk mavisi bulununcaya kadar.
Cahit Külebi
-Türk Mavisi (1960-1973) –
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.