kristal kuş – Ayten Mutlu

kıyıdayım, kıyısında kuru ağaç dallarını
taşıyan uzun nehrin, unutuş otların arasında
ışıyan cam kırığı, işte kalbim ve kendini
taş avluda unutmuş zaman
an’ın sesini ikiye bölen yalan
ağaçtan düşen yaprak
gibi, şarkısını kınında bırakmış bıçak
ah, parlak ay batıyor beyaz bir gemi
gibi uzaklaşıyor nehir, kuruyan otlar ve ben
düşsüz kalan gecede
ötüyor kristal kuş
dur, diyorum akan suya
dur, gitme

kıyıdayım, kıyısında midye kabuklarını
kuma vuran denizin
çakıl taşlarının soğuk teninde,
battığını bilmeyen gemiyim ben belki de
yarasını yosunların sardığı eski bir yara
bilmiyorum hangi ölümden kalma
dibe vurmuş bir ceset taşıyorum içimde
çırpınıyor kristal kuş, yara kanıyor
dur, diyorum acıya
dur, bitme

kıyıdayım, kıyısında boşluğa fısıldanan şiirin
kalbim, ah kalbim acı öpüşler taşıyor sözcüklerime
siyah bir ipeği yazıyorum belki bilmeden
beyaz bir gecenin simsiyah ellerine
sıcak siyah ve ansızın yırtılmış bir ipeği
ay batıyor içli bir şarkı gibi
biliyorum şimdi ölüm
sesime yakın ülke, acı sonsuz ve ay
ah, ay neden bunca uzak bu gece?
çatlıyor içimde sessizce kristal kuş
dur, diyorum hayata
dur, bekle

Ayten Mutlu
-taş ayna, 2002-