avlusunda unutulan her ev kadar
ayrılıklarında telkari bir hüzün
avuçlarıma bırakılmış onca anıyı ince ince
kederiyle ıpıssız
bir paspasla dertleşiyoruz
çoktan ayrılmış birbirinden
arka odalarda küflü soğuk
yaslanıp aşka ağladığımız duvarlar
taşlıkta tıpırtıları ince topuklu ayakkabılardan
çıkarken yapışmış kalmış öylece
eskimek kokan bir nota
sen mi söylersin ben mi bileyim
öldük biz
yasımıza kimse gelmedi işte
Selma Özeşer
-Caz Kedisi, Ekim 2015-
Görsel: Turan Enginoğlu
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.