Güzel Hata – Haydar Ergülen

 

2.
İnsanın kalbi gözleridir bazen, ruhu da
sanki orada toplanmış gibidir, gözleri avlusudur
insanın, sesi de, bazen avlunun serinliği
bazen ikindisi bazen güneşi bazen incecik fısıltısı
gibi rüzgârın gelip geçer konup göçer
bazen insan adını  tekrarlayamaz içinden her şey ikindinindir
bazen de güneş sesinin üstüne doğar ve hışır hışır hışır
bir yaz şarkısı gibi tek sözcüğü bile bilinmeden söylenir…
Yazılmış, yükseltilmiş, büyütülmüş, söylenmiş
şimdisi tamam olsa bile geçmişinden azalır insan
geçmişi çıkıp gelse geleceğin günleri kurtulur
bundandır masallar uydurulması çünkü anlatılan
her masalla geçmiş geçer, gelecek gider
her şey ses içindir ses olmak için
aşk olmak gibi tıpkı çocuk olmak,
ağaç olmak sesten beri,
bir harften bile ibaret olsa ses, bir suskunluktan,
sesleri birbirini severmiş insanların ve severmiş
insanlar seslerinden doğru birbirlerini
ve ses insandan önce küsermiş
ama bil ki insan sesine de küserse birinin
o işte ölüm gibi demekmiş,
ölüm sesine gelirmiş…

Biliyorum bu şiiri sevmedin
oysa ben de sana bu şiirle
orada çok güzel bir hata var demek istedim
şiirimle şart değil artık sevgilim
bir şarkı da olur yeter ki
“hatamla sev beni”

Haydar Ergülen

Sahipsiz Gölge – Behçet Necatigil

 

Vurur yolda giderken.
Ve durgun en şen sofralarda bile.
Tantalos’un dalları gibi gece yarısı
Çekilir geriye, uykular insafsız
Yarınlara güvenen sımsıkı giyinik
Gövdelerde eğreti
En süslü giysiler.

Çok gördüler mi sizin olsun demeyi
Âşık Paşa öğretti:
“Acı dirliğim isteyen
Tatlı dirilsin dünyada.”
Çok bunaldınız mı dilinizde bu beyit.

Hırslar da boşuna
Paralar da, kavgalar da boşuna.
“Bir hastaya vardın ise
Bir yudum su verdin ise”
Yunuuuus, Yunus
Gece vakti ev uyur, biz soğuk-ıssız
Odalarda oturur,
Ölümler, toprak, sahipsiz gölge…

Behçet Necatigil
-Eski Sokak-