Hele Bir Başlasın – Bedri Rahmi Eyüboğlu

 

Hele bir başlasın ılık yaz yağmurları, içimdeki çocuk!
Hele bir kanatlansın ufuklar,
Hele bir içini çeksin orman,
Hele bir kere güneşler yansın,
Kertenkeleler üşümesin,
Hele bir kere toprak kansın,
Mevsim demlensin,
Hele bir ballansın böğürtlen dikenleri!
Gelincikler bedava,
Gökler sahipsiz
Bahçeler zilzurna..
Hele bir başlasın ılık yaz yağmurları, içimdeki çocuk!
Dudaklarında kalın kabuklu bir portakal kokusu,
Tabanlarında, kınalı keklikleri bol dağların rüzgarı karıncalansın..
Hele bir kere dallarda sallansın
İri kalçaları şeftalilerin;
Hele bir duyulsun uzaktan
Yaylı çıngırakları
Yıldızlar seslensin,
Hele bir armut ağacı temmuzu yüklensin,
Hele bir kerrecik daha yalınayak yere değsin içimdeki çocuk. . .

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Başkasının Damlası – Umut Ünalan


biriktir göğsünde kuşlar hep orda dursun
dokun uzağıma usul ve yalınayak
kendini tutamayışı ol bir yokuşun
saçının ayrımından uzun akan ırmak

adını taşıyamayacak kadar yorgun.

seni şehirlerden derledim kimsem yoktu
dağlar çocuktu ona uğurlandığımda
bize doğru azalıp duran bir akşamı
ardıma döktü her gün vedalaştığım su.

koynunda denedim bulutu ve anladım
sen yağmur eksiğisin başkasının damlasında
suskun ve unutkan aynalarda büyüttüğüm yalan

sana bir gülün buyruğunu getirdim
içime doğru sol solacaksan.

Umut Ünalan
-Sözcükler D. Kasım 2012-

Menzil – Refik Durbaş

 

Onlar ki aydınlık üzre
ecel toprağına
umut
ektiler. Ay dolandı vay deli gönlüm

Ölüm şaşırdı menzilini

Onlar ki karanlık üzre
korku mazgalına
zulüm
serdiler. Ay dolandı vay deli gönlüm

Ölüm şaşırdı menzilini

Onlar ki cehennem üzre
yürekten
cennet
süzdüler. Ay dolandı vay deli gönlüm

Ölüm şaşırdı menzilini

Refik Durbaş

Sarıl Bana – Metin Altıok

Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,

Var olan aşınıyor azar azar zamanla.

Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.

Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.

Sevgiden caydığım yerde darıl bana.

Metin Altıok

Gökkuşağının Altında – Cevat Çapan


Bilinmez, bir beklediği var mıydı
o uzun yolculuğun kimsesiz bir durağında.
Yolda kalmış hurda bir kamyonun sönük
farları gibiydi gözleri.

Karşı köprü altında yanıp sönerken
dereye vuran gölge,
o kıraç yamaçta, umutsuzca bir umutla
beklemişti habercisini.
“Gömdüm, ” dedi, “kendimden önce
derinlerdeki izleri.
Artık hiçbir şeyim yok karanlığa katacak
kendi yanılgılarımdan başka.”

Elinden tutup yavaşça, dağılan sisin ötesinde
beliren adaları gösteriyorum şimdi karşı kıyıda.
Bir kadın çamaşır asıyor balkonda,
bir çocuk ıslık çalıyor; dalarken
batık bir gemiden saçlarına takılan
yosunları temizlerken.
Her şey çok yakındaymış gibi,
ayrıntılar şaşırtmıyor bizi
bu sessiz buluşmada.

Unutulmış sesler yankılanıyor bulutlu dağların
ardında.

Cevat Çapan
-Sözcükler D. Kasım 2012-

Uzak Sevgililer – Li-Po

Sis bastırmış iyice, sular yükselmiş;
Yolu yok haber salmanın, mektup iletmenin.
Sadece ay – bulutlar ötesinde, mavi gökte –
Parlıyor üzerinde uzak sevgililerin.
Bütün gün aklımda bu, neye baksam:
Yürek dayanamıyor.
Açılması güç bir kilit gibi çatık kaşlarım.
Her gece gölgesi gelir diye düşümde
Yarısını ona ayırıyorum üstümdeki yorganın.

Li-Po
(Çin 701-762)

Çeviri: Cevat Çapan

Tablo : Fabian Perez

Sahi Siz mi Geldiniz Saksılarım Işıdı – İlhan Berk

Sahi siz mi geldiniz saksılarım ışıdı
Güzel ağzın belli çarşılardan geçmişsiniz
Bunlar Akad’da öyle defterler kitaplardı
Cumartesi işte ellerinizi değdiniz.

Usumda ben sizinle ne güzel gökler tuttum
Büyüttüm kiliseler gibi yalnızlığımı
Baktım yazılarıma, kentlerime görüyorum
Siz getirdiniz bu şey padişah akşamını.
Böyle bir karanlık, f’li öyle bir şeydiniz
Bize o sulardan bir o rüzgarlardır vurmuş.

Akad’da bir gül güler şimdi mektuplarda
“Bir haziranla bir başka eylül arasında”

İlhan Berk

Bir Şahit Aranıyor – Bedri Rahmi Eyüboğlu


Yaşadım!
Erik ağaçları şahidimdir
Yıldızlar şahidimdir

Yaşadım!
Avuçlarımın gücü yettiği kadar
Dağları, kadınları, meyveleriYaşadım!
İncirin dallarına yürüyen süt
Yonca tarlasından gelen nefes
Horozun ibiğinden damlayan kan
Yollar ve sevgili türküler şahidimdir.

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Tablo: Bedri Rahmi Eyüboğlu
-Kartal Baba Çınarı-